+ Nasılsın?Napıyorsun?
x Kanaviçe yapıyorum.
+Anlamadım, napıyorsun?
x Kumaş işliyorum baba.
Üniversiteden mezunduktan sonra ile şe başlamadan önce geçen o 3 aylık dönemde kendimi eve kapatıp günde aralıksız 18 saat kanaviçe işlediğim günler olduğunu düşünürsek babamın bu tepkisi gayet normal olmalı :)
Ömrü hayatım boyunca 3 gün peş peşe dinlenme moduna giremedim; e haliyle bahsettiğim 3 -aylık dönemde de böyle bir hobiye kendimi açamam normal oldu yani :)Kanaviçeye nasıl başladım, nerden aklıma geldi hiç hatırlamıyorum; sadece Eminönü'nde gezerken hazır şablonları çok beğenip pahalı bulduğumdan almadığımı hatırlıyorum. (Ama aynı gün eski usûl başlangıç setine 2,5 katı para vermiştim! ) Sonrasında da gördüğüm herkese "bak bak dün bunu yaptım. Nasıl olmuş?" Diye sormalarım başladı; sonrasında da yaptıklarımı kumaştan ürüne dönüştürme aşamasında da "dikiş bilmiyorum; ondan çok kötü oldu."diye somurtmalarım.
Hani hobi denilem şey için terapi yontemi derler ya aynen öyleymiş: sinirlendiğimde, moralim bozulduğunda oturup kanaviçe işler oldum. O güzel olunca moralim düzeliyor; beceremediğimde daha çok sinirlenip asıl sebebi unutuyorum.
Öyle bir hale dönüştü bende işte ...
Şimdilik kanaviçe iplerimin görselleri var. Yaptıklarımın görselleri de pek yakında :)