Sayfalar

25 Mayıs 2010

yürürken de içme kardeşim !

"Birçok ülkede eğitim seviyesi arttıkça sigara kullanımı azalmaktadır , ama Türkiye'de ise bu durum garip bir şekilde tam tersinde seyir etmektedir."

Evet geçen sene bir televizyon programında biri söylemişti bu sözleri. Hangi kanal,hangi program idi , kim söylemişti hatırlamıyorum. Üniversiteye yeni başlayan ben çevremdekileri gözlemlediğimde ,bu sözü söyleyenin o kadar çok haklı olduğunu görmüştüm ki . Sigara içenler günlük tüketimlerini x2 yaparken ,tek tük içenlerin bayağı bayağı paket taşıdığını gördüm.

Nerden esti peki bu sigara yazısı şimdi?
Bugün bir ödevim için İstiklal'de gizli saklı duran Santa Maria Kilisesi'ne ( Tünel'deki Özsüt'ün yanındaki ,Caramio Milano ile Tramvay Cafe'nin karşısındaki kapıdan giriyorsunuz ) gitmem gerekiyordu. Oradaki işim bittikten sonra okula dönerken İstiklal'den devam ediyordum. İnanılmaz yorgundum , omzumda bilgisayarım elimde maketlerle bir an önce kendimi okula atmak istiyordum .Dalgın dalgın yürürken yüzüme gelen sigara dumanı ile ayıldım - mide bulandırdığı için takım elbisesi içinde yürüyen beyfendiye teşekkürler- .

Küçüklüğümden beri evde gelen misafirler dışında sigara içen olmadı , olsa da sigara dumanı ile karşılaşacağımı bildiğim için kendi tercihim olurdu.Fakat oldum olası yürürken sigara içenlere tabir-i tam da caiz 'gıcık' olurum.'Sigara bir keyif maddesidir benim bildiğim , o kadar mı acizsin 2 dk daha bekleyemiyorsun içmeden' diye geçiririm hep aklımdan. Hele de elinde sigara ile tempolu yürüyormuş gibi elini kolunu sallaya sallaya yürüyenler,kapalı mekanda sigara dumanının oluşturduğu sağlık tehlikesinden çok çok daha fazla tehlike oluşturuyorlar.-bir gün bu konuda karakolluk olursam paylaşırım :)-

Ah yetkililer duysa sesimi de şu sigara yasağına bir daha el atarlarsa yürürken sigara içmeyi de yasaklasalar ...

Ha bir de büyüklerin küçük çocukların yanında sigara içme mevzusu var . Evde sigara içen yok , fakat bizim Küçük Bey eve gelen her sigaralı misafirle birlikte kalemi sigara haline sokmaya başlıyor. Daha da soğuyorum sigaralılardan.

23 Mayıs 2010

Kalksam bilgisayar başından

bugün bir arkadaşımla konuşurken "evde oturmak bana çok yaramıyor , Derya Baykallığım tutuyor" dedim . Cidden de öyle :
Yarına olan teslimim için 2 gündür evde kanepeye pineklemiş bir durumda çalışıyorum. Bir iki saatliğine dışarı çıkıp hava almak dışında zorunda kalmadıkça kalkmıyorum. Gene teslimin bir parçası olan postere koymak için küçükken çizdiğimiz gayet basit güneş çizimi arıyordum ki karşıma önce Burcu Güneş'in bu fotoğrafı çıktı






dikebilir miyim ki diye sordum kendime .










bir de Sun diye aratayım derken


Koo Hye Sun adında bir Japon artistin fotoğrafı çıktı.Son zamanlarda GittiGidiyor'dan Japon stili kıyafetleri takip eden ben, Üstündekine fena vuruldum.
Fena örgü öresim geldi .







Finallerim ,teslimlerim bitse de staja kadar bir şeyler yapsam kendime :)

21 Mayıs 2010

üfff !!!!

İşgüzarlık bazen güzel şeylere de sebep olabiliyormuş , dün bunu gördüm :)

Dün akşamki doğum günü yemeğim için rezervasyon yaptırırken pastayı hallederiz nasılsa diye, ayırtmayı unutmuşum. Tabii ki ellerinde de tüm pasta kalmadığında ellerindekilerle bir şeyler yapacaklardı. Neyse ki pasta ile ilgilenen Özkan Bey bu konuda profesyonel imiş; yarım vanilyalı cheesecake ve yarım muzlu krokanlı pasta birleşimi ortaya bir de çilekli parfe ile bence gayet güzel bir kombinasyon çıktı ortaya :)

21 olan kazanır !

Dün doğum günümdü , 2'nin yanına bir tane de 1 eklendi gece 11'de .

Adettendir , tutulan dilek söylenmez ; ama ilk defa bu kadar çabuk tuttum dileğimi "dilek tut!" bağırışılarına aldırmadan üfledim mumlarımı . Ama bu sefer adeti bozacağım ; dileğim "sevdiklerimin hep yanımda olması" idi . Bir kısmı da olsa yanımdaydılar .

Hep yanımda olun emi :)

18 Mayıs 2010

ansızın !

bugün apayrı iki arkadaşımla apayrı yerlerde ucu bir yerden "ansızın"a varan konular konuştuk .

aklıma esti bir anda aklıma gelen kişilere yazı yoluyla üç-beş arkadaşıma "ansızın diyince aklına gelen ilk şeyi söyle" dedim .


*trenden hiç haz etmeyen ve bugün gitmek konusunda konuştuğum arkadaşım: tren ,çok hızlı diye

*bana ilk ve tek şemsiyemi hediye etmiş olan arkadaşım: şimşek -bugün ıslanmamış ama :)

*finalleriyle uğraşmakta olan arkadaşım: öyle kitlendim ki on dakikadır bekliyorum bi daha okuyunca aklıma belki bir şey gelir diye :)

*geçenlerde ansızın aldığı habere çok kızan ve üzülen bir arkadaşım: korkmak -aniden olan şeyden korkarım ben.

ama benim için aklımdan geçeni en iyi şekilde tatmin eden iki cevap ise şarkı sözlerinden geldi

*aylardır erkek arkadaşından çiçek bekleyen arkadaşım: bir gece ansızın gel yine , elinde mor çiçeklerle =)
-evet birilerine bir şeyleri hatırlatmak lazım :)

ve

*kendisi kabul etmese de içinde bulunduğu şarkı sözünü yansıtan arkadaşım:birdenbire, ama Leman Sam da olabilir dedi Gönül şarkısında sadece bir sefer geçen "ansızın" sözü için . evet karşısına durup durup "ansızın" çıkan çıkan kişi aklından geçiyordu gene muhtemelen.

aklımdan geçeni nasıl anlatsam diye düşünürken "ansızın"ı konuştuğum arkadaşlarımdan biri cevabına parantez içinde " şu anki ruh durumumdan kaynaklanıyor belki ama " diye başladı. evet amacım buydu, sadece "ansızın" ı biraz biraz birilerine göstermekti :)

hepiniz , iyi ki varsınız :)
söz cevabın kimden geldiği hepsi bana, he anlaşılır onu bilemem :)

kork-ma!

korku en yakınınızdır , ama hiç olmasın dediğinizdir.
korku bırakmayı en çok istediğiniz ama asla gerçekleştiremediğinizdir .
korku ansızın karşınıza çıkandır.
korku ansızın yüzleştiğinizdir.

8 Mayıs 2010

yavrum, hava karardı mı ?

Dün akşam okuldan çıktım , otobüs mesafemi azaltıp yürüme mesafemi arttırdığım yoldan dönüyordum.
Saat 8 buçuk sularıydı ,eve doğru yürürken bir anda çok da yakınından geçmediğim bir amcanın sesini duydum.

"Yavrum hava karardı mı ?"

Bana sormadığının farkında olarak yürümeye devam ederken kavradım.

Sersemledim.

Yürümeye devam ederken gördüm amcanın sol eliyle yere dik tuttuğu değneğini.

Renklere şükrettim.

kendime kendimden doğum günü hediyesi

Bu sene doğum günümde bir değişiklik yapıp kendime hediye almaya karar verdim - doğum günüm çok yakında :)-

İnternetten farklı hediye arayanlara bir alternatif olan sevgiliye hediye adresinden sitenin konseptine biraz aykırı olsa da beğendim bile kendime bir tane :)



Şef Medihanım yazdırmayacağım o kadar iddialı değilim , şimdilik Medihanım ile kalacağım.
=)

2 Mayıs 2010

tadım'ın yeni reklamları

cuma günü annemin yeni aldığı yemek dergisini karıştırıyordum.Dergilerde sayfa başı çıkan reklamlardan pek de haz etmeyenlerdenim tabii ki de .Ama bu sefer ki çok hoşuma gitti.
Sade.
Kısa sloganlı.
Nokta atışlı




iki üç sayfa daha çevirdim , yemek tariflerinden kendimi alamıyordum ki
karşıma bir yenisi daha çıktı:




ikinci reklamla tabii yazın günde 250 gram çekirdek yiyebilme kapasitesine sahip olan ben "ahhh çekirdekkk!! " diye iç çektim.

=)

not1: reklamların altında el yazısı ile "elinden bırakamazsın." yazıyor. tarayıcım olmadığı için biraz da derginin sayfa hareketi ile çok net çıkmamış olabilir.
not2: okulun bitmesi yaklaşırken gene yemek yapmaya niyetlendim.arkadaşlarıma duyrulur =)