Pardon, Rica Etsem de Gitmeseniz !?

Yeri geldiğinde gayet ciddi bir insan olabiliyorum; ama şayet bu tutum işime gelmezse konuyu alakalı-alakasız şeylerle dağıtabiliyorum. Bu tutumumu en iyi bilenlerden biri de kuşkusuz ki Ezgi ile Fuat idi- ki Ezgi lisede 5 sene boyunca benim sıra arkadaşlığımı yaptığı için bu tutumlarımı en yakından yaşayanlardan biridir :))

Bu sefer de gene gayet ciddi bir durum ile karşı karşıyaydık: Ezgi ile Fuat'ı okuyup okuyup yüksek mühendis olsunlar diye Münih'e gönderiyorduk. Vedalardan hiç de haz etmeyen biri olarak kendimce konuyu dağıtıp veda etmek istedim; hem de konuşmadan sadece susarak !  

Hayat Tam da Böyle..

Nerden buldum, nerden kaydettim hiç hatırlamıyorum ama uzun zamandır kullandığım arka plan görseli bu.
Bilgisayar başında genelde stresli olduğum için arada bu "motto"yu görmek iyi hissettiyor.
Tavsiye ederim :)

Ek olarak: Türk olduğumuzdan daha şanslıyız derim ben ;)

En Sevdiğimiz Yol!

Ben : Metehan hani yazlığa giderken biz en çok ne yapmayı seviyoruz?

Metehan: ??

Ben : Hani böyle üstü soğuk soğuk da altı kıtır kıtır

-bir an duraksayıp-

Metehan : BaBAaaa! Dondurma yiyelim mi!!

İyi ki doğdum beeenn!

Kim "doğum günleri bence anlamsız bir şey " derse bilin ki en çok o doğum gününün kutlanmasını ister. Söyleyeyim :)

mis kokar ıhlamurlar !

Ihlamur diyince sizin aklınıza ıhlamur çayı,kış ve hastalık gelir ya ; benimse aklıma bahar, mis gibi ıhlamur kokusu ve mutluluk gelir. Bahar gelemedi hala, gelse de ıhlmurlar açsa, mis gibi koksa her gün yürüdüğüm yolda içime huzur dolsa! Bu arada doğum günümü kutlamayı unutanların hepsini tek bir şekilde affederim; toplaşın bana ıhlamur fidesi alın! hem böylelikle ömür boyu doğum günümü kutlamayı unutma hakkı elde etmiş olursunuz :P